Home
Links
Contact
About us
Impressum
Site Map


YouTube Links
App Download


WATERS OF LIFE
WoL AUDIO


عربي
Aymara
Azərbaycanca
Bahasa Indones.
বাংলা
Български
Cebuano
Deutsch
Ελληνικά
English
Español-AM
Español-ES
فارسی
Français
Fulfulde
Gjuha shqipe
Guarani
հայերեն
한국어
עברית
हिन्दी
Italiano
Қазақша
Кыргызча
Македонски
മലയാളം
日本語
O‘zbek
Plattdüütsch
Português
پن٘جابی
Quechua
Română
Русский
Schwyzerdütsch
Srpski/Српски
Slovenščina
Svenska
தமிழ்
Türkçe
Українська
اردو
中文

Home -- Turkish -- Perform a PLAY -- 140 (Dream job 1)

Previous Piece -- Next Piece

TİYATRO OYUNLARI -- bu oyunları başka çocuklara oyna!
Çocukların oynaması için tiyatro oyunları

140. Hudson Taylor Kendine Bir Meslek Seçiyor 1


Dikkat, çay sıcak. (ses: çay fincanı, çay kaşığı)

Hudson az kalsın ağzını yakacaktı. İngiltere’de yaşayan Taylor ailesinin çay içme zamanıydı. Bundan yaklaşık 150 yıl önce, çay zamanı bütün aile keyifle çaylarını yudumluyordu.

Baba çok uzaktaki bir ülkeden, Çin’den bahsediyordu. Birden ciddileşti.

Baba: “Hiç anlamıyorum. Neden insanlar Çin’e gidip oradaki insanlara İsa’yı anlatmıyorlar? Milyonlarca Çinli yaşamlarında bir kere bile İsa’nın adını duymadılar!”

Hudson: “Baba, ben büyüyünce Çin’e gidip oradaki insanlara İsa’yı anlatacağım.”

Anne ve baba beş yaşındaki oğullarının söylediklerine güldüler. Hudson sık sık hastalanırdı. Onun Çin gibi uzak bir ülkeye gitmesi mümkün değildi. Hudson hastalığı nedeniyle uzun süre okula gidemediği için evde annesi ona ders verirdi.

Hudson bir kitap kurduydu.

Hudson: “Keşke akşamları yatağımda kitap okuyabilseydim. Niye annem hep lambayı alıp gidiyor ki. Ama ben gizlice mum toplayacağım.”

Akşam olunca iyi geceler deyip yatağına gitmeden önce ceplerini mumlarla doldurdu. Ama o da ne, evdeki misafirlerden biri onu alıp kucağına oturtmaz mı! Üstelik yanmakta olan şömineye çok yakın bir yerde! Hudson sıcaktan patlamak üzereydi, ama mumlar da çok iyi durumda sayılmazdı. Dakikalar sanki saatler gibi geldi Hudson’a.

Anne: “Hudson, artık yatağa gitme zamanı.”

Hudson: “İyi geceler!”

Kısa bir süre sonra annesi Hudson’ın odasında cepleri birbirine yapışmış pantolunu buldu. Hudson çok utanmıştı. Bir daha da asla böyle bir şey yapmadı.

Küçük kitap kurdunun bir ilgi alanı daha vardı: Kız kardeşi Amelie’yi kızdırmak.

Ama bu ikisi çoğunlukla iyi anlaşırlardı. Birlikte kuşları ve böcekleri gözlemlemeyi çok seviyorlardı. Hudson on üç yaşındayken eczacılık eğitimi almaya başladı. Gelecekle ilgili bir sürü planı vardı.

Ancak bir tatil günü yaşamı tamamen değişti. İsa’yı anlatan bir kitap okurken İsa’nın kendisini çok sevdiği için öldüğü ve ölümden dirildiği gerçeğini yürekten anladı.

Hudson: “Rab İsa, beni sevdiğin için çok teşekkür ederim. Sana ait olmak ve benden ne istersen yapmak istiyorum. Amin.”

Bu duadan sonra Hudson sanki İsa’nın “O zaman Çin’e git” dediğini duyar gibi oldu.

Çin’e gitmek, beş yaşındayken onun en büyük isteğiydi.

On yedi yaşında kendini bunun için hazırlamaya başladı.

Daha sonra ne olduğunu bir dahaki sefere anlatacağım. Sakın devamını kaçırma.


Konuşan kişiler: Anlatıcı, Hudson, anne, baba

© Copyright: CEF Germany

www.WoL-Children.net

Page last modified on May 30, 2018, at 10:13 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)