STORIES for CHILDREN by Sister Farida(www.wol-children.net) |
|
Home عربي |
Home -- Turkish -- Perform a PLAY -- 148 (The hardest test 3) This page in: -- Albanian -- Arabic? -- Armenian -- Aymara -- Azeri -- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- Farsi -- French -- Fulfulde -- German -- Greek -- Guarani -- Hebrew -- Hindi -- Indonesian -- Italian -- Japanese -- Kazakh -- Korean -- Kyrgyz -- Macedonian -- Malayalam? -- Platt (Low German) -- Portuguese -- Punjabi -- Quechua -- Romanian -- Russian -- Serbian -- Slovene -- Spanish-AM -- Spanish-ES -- Swedish -- Swiss German? -- Tamil -- TURKISH -- Ukrainian -- Urdu -- Uzbek
TİYATRO OYUNLARI -- bu oyunları başka çocuklara oyna!
Çocukların oynaması için tiyatro oyunları
148. En Zor Sınav 3Okulda zor bir dersten sınavın varsa, o gün yataktan kalkmak bile içinden gelmiyor, değil mi? İbrahim böyle değildi ama. O erkenden kalktı yataktan. Onun sınavı matematikten ya da Türkçe’den değildi. Tanrı onun imanını denedi. Tanrı’nın sesi: “İbrahim!” İbrahim: “Buradayım!” Tanrı’nın sesi: “İshak’ı, sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git. Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun.” Tanrı’yı tanımayan ve sevmeyen biri, O’nun çok acımasız olduğunu düşünebilir. İbrahim ise kendini deneyen Tanrı hakkında hiç kötü bir şey düşünmedi. Kutsal Kitap’ta şöyle yazıyor: İbrahim sabah erkenden kalktı, eşeğinin semerini taktı. Biraz odun kesti, yanına iki uşağını ve oğlu İshak’ı alarak yola çıktı. 120 km yürüdüler. Çok uzun bir yol aslında. O kadar uzun ki, yol boyunca ‘acaba geri mi dönsem’ diye düşünmek için yeterince zaman var. Üç günlük yolculuktan sonra İbrahim dağı gördü. Uşaklarına dönüp şöyle dedi: İbrahim: “Siz burada, eşeğin yanında kalın. Ben ve oğlum Tanrı’ya tapınmak için oraya gidip döneceğiz.” Duydun mu? İbrahim: “Geri döneceğiz” dedi. İbrahim Tanrı’nın İshak’ı tekrar dirilteceğinden emindi. Oğul odunları, baba da kor halindeki kömürlerin bulunduğu kapla bıçağı taşıdı. Beraber dağa doğru yürüdüler. İshak: “Baba!” İbrahim: “Evet, oğlum.” İshak: “Ateşle odun burada, ama yakmalık sunu kuzusu nerede?” İbrahim: “Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak.” Tanrı’nın kendisine gösterdiği yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak’ı bağlayıp sunaktaki odunların üstüne yatırdı. Eline bıçağı aldı. Melek: “İbrahim! İbrahim!” İbrahim: “Buradayım!” Melek: “Çocuğa dokunma. Şimdi Tanrı’yı biricik oğlundan bile daha çok sevdiğini anladım.” İbrahim en zor sınavı geçti. Bundan yıllar sonra, Moriya’dan bir kaç yüz metre uzaklıkta bir çarmıh dikildi. Biz iman yoluyla kurtulalım diye Tanrı biricik Oğlu’nu kurban etti orada. Şimdi benimle kısa bir dua etmek ister misin? “Rab İsa, İbrahim gibi ben de sana iman etmek istiyorum. Böyle imanı olan birine ne olabilir ki!” Konuşan kişiler: Anlatıcı, İbrahim, Tanrı’nın sesi, melek, İshak © Copyright: CEF Germany |