Home
Links
Contact
About us
Impressum
Site Map


YouTube Links
App Download


WATERS OF LIFE
WoL AUDIO


عربي
Aymara
Azərbaycanca
Bahasa Indones.
বাংলা
Български
Cebuano
Deutsch
Ελληνικά
English
Español-AM
Español-ES
فارسی
Français
Fulfulde
Gjuha shqipe
Guarani
հայերեն
한국어
עברית
हिन्दी
Italiano
Қазақша
Кыргызча
Македонски
മലയാളം
日本語
O‘zbek
Plattdüütsch
Português
پن٘جابی
Quechua
Română
Русский
Schwyzerdütsch
Srpski/Српски
Slovenščina
Svenska
தமிழ்
Türkçe
Українська
اردو
中文

Home -- Turkish -- Perform a PLAY -- 105 (The sign on the door 5)

Previous Piece -- Next Piece

TİYATRO OYUNLARI -- bu oyunları başka çocuklara oyna!
Çocukların oynaması için tiyatro oyunları

105. Kapıdaki İşaret 5


Sabahleyin mobilya taşıyan kamyon evin önünde durdu.

Erkek: “Anne, geliyorlar.”

Anne: “Kuş kafesini alır mısın?”

Erkek: “Tuncay duydun mu, biz taşınıyoruz. (kuş cıvıldaması) Seviniyor musun? Ben çok heyecanlıyım.”

Evin büyükleri taşınma telaşından dolayı çok gergindi.

Bundan uzun yıllar önce Mısır’da tek bir aile değil, bütün bir halk taşınmak istediğinde acaba durum nasıldı?

Çoktandır Mısır’dan ve kölelikten kurtulmak istiyorlardı. Oysa firavun onların gitmesine izin vermiyordu. Onları Mısır’da kalmaya zorluyordu. Çok zor koşullarda çalışıyorlardı. Gece gündüz Tanrı’ya feryat ediyorlardı. Tanrı bir sürü mucize yapmıştı, ama firavun onları serbest bırakmamakta direniyordu. Tanrı tekrar Musa’ya firavuna gitmesi gerektiğini söyledi.

Tanrı: “Musa, firavuna git. Bu gece Mısır’ı gezeceğim ve bütün ailelerdeki ilk doğan erkekleri öldüreceğim.”

O akşam İsrailli bir çocuk babasının koyunu kurban edişini seyretti.

Yeşu: “Baba, neden koyunun ölmesi gerekiyor?”

Baba: “Senin yaşayabilmen için oğlum. Tanrı böyle istiyor.”

Baba koyunun kanından aldı ve evin kapısının yan ve üst sövelerine sürdü.

Baba: “Kan bizim işaretimiz. Tanrı bu akşam evlerin üzerinden geçecek ve bu işareti görünce sana bir şey yapmayacak.”

Yeşu: “Koyuna yazık oldu, ama o benim hayatımı kurtardı.”

Bütün İsrailliler de aynısını yaptılar ve kanı kapı sövelerine sürdüler.

Baba: “Yeşu, içeri gel, hava karardı. Giyin. Hazırlanıp beklememiz gerekiyor.”

Yemeklerini ayakta yediler. Gece yarısı feryatlar duyulmaya başladı. Bütün Mısırlı ailelerde ilk doğan erkekler öldü.

Firavun: “Derhal ülkemi terk edin! Neyiniz varsa alıp gidin. Defolun gidin! Çabuk!”

Bir milyondan fazla erkek, kadın ve çocuk Mısır’ı terk etmeye hazırdı.

Yeşu yaşıyordu. Babası onun elinden tuttu. Kapılarındaki işaret onu korumuştu ve Yeşu hayatta kalmıştı.

Tanrı korumak istiyor. O yaşamı istiyor, ölümü değil.

Rab İsa çarmıha gerilip öldüğünde O’nun kanı, Tanrı’nın bizi sonsuz ölümden kurtardığının bir işaretiydi. Bu nedenle İsa şöyle dedi: “Diriliş ve yaşam Ben’im. Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır.” (Yuh. 11:25)


Konuşan kişiler: Anlatıcı, erkek, anne, firavun, Tanrı, Yeşu, baba

© Copyright: CEF Germany

www.WoL-Children.net

Page last modified on August 17, 2022, at 02:50 PM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)