Home
Links
Contact
About us
Impressum
Site Map


YouTube Links
App Download


WATERS OF LIFE
WoL AUDIO


عربي
Aymara
Azərbaycanca
Bahasa Indones.
বাংলা
Български
Cebuano
Deutsch
Ελληνικά
English
Español-AM
Español-ES
فارسی
Français
Fulfulde
Gjuha shqipe
Guarani
հայերեն
한국어
עברית
हिन्दी
Italiano
Қазақша
Кыргызча
Македонски
മലയാളം
日本語
O‘zbek
Plattdüütsch
Português
پن٘جابی
Quechua
Română
Русский
Schwyzerdütsch
Srpski/Српски
Slovenščina
Svenska
தமிழ்
Türkçe
Українська
اردو
中文

Home -- Turkish -- Perform a PLAY -- 090 (The angry teacher 2)

Previous Piece -- Next Piece

TİYATRO OYUNLARI -- bu oyunları başka çocuklara oyna!
Çocukların oynaması için tiyatro oyunları

90. Öfkeli Öğretmen 2


Battu: “Koş Ringu, koş! Başaracaksın!”

Ringu’nun ayağı öyle acıyordu ki! Ama öküz yarışını kazanmayı çok istiyordu. Dizginleri sıkıca tuttu ve daha hızla koşmaya başladı. Bir kaç kişinin önüne geçti, derken hedefe çok az kala en öne geçmeyi başardı.

Battu: “Yaşasın, Ringu kazandı!”

Battu sevinçten havaya zıpladı. Babası da oğlu Ringu’yla çok gurur duyuyordu. Öküzleri girlandalarla süslendiğinde Ringu’nun keyfine diyecek yoktu. Büyük bir cesaretle sonuna kadar dayanmıştı. Fakat eve döndüklerinde Ringu’nun durumu daha da kötüye gitti. Ayağı çok ama çok acıyordu. Ayrıca başı ağrıyordu ve ateşi de çıkmıştı.

Anne: “Verandaya çık ve orada uzan Ringu. Şuraya bak, yabancı adamla Pandu geliyorlar köyümüze.”

Ringu: “Onu tanıyorum, adı Sahib Grubb. Sürekli, Oğlu’nu yeryüzüne göndermiş olan iyi bir Tanrı’dan bahsediyor.”

Sahip Grubb: “İyi günler. Köy çeşmesinde büyük resimler göstereceğiz. Sizi de davet etmek istiyoruz. Gelmek ister misiniz?”

Anne: “Maalesef gelemeyiz. Oğlumuz çok hasta. Büyücü onu iyileştiremedi. Siz yardım edebilir misiniz ona?”

Orada bulunanların hepsi Sahib Grubb’un Ringu’nun ayağını nasıl incelediğini seyrettiler.

Sahib Grubb: “Evet, yardım edebilirim. Yalnız bir tas sıcak suya ihtiyacım var. Sonra bu tozu içine dökelim, çözülsün. Sıcaklığı iyi. Ringu, ayağını içine uzat. Bu ilaç ayağını temizleyecek.”

Ringu: “Ayağımı tamamen içine mi sokayım?”

Sahib Grubb: “Tabii, ama korkmana gerek yok. Ben senin için dua edeceğim: Rab İsa, Sen her şeyi yapabilirsin. Lütfen Ringu’nun ayağını iyileştir ve bu evi koru. Amin.”

İlaç ve dua işe yaramıştı. Ringu tekrar okula gidebiliyordu. Sahib Grubb’un kendisine vermiş olduğu yazıyı da yanına aldı. Öğretmeni bundan hiç de hoşlanmamıştı.

Öğretmen: “Nedir bu saçmalık? Bu kağıt Hristiyanların Tanrısı’ndan bahsediyor. Biz Hintliler buna inanmıyoruz. Bir daha böyle bir şey görmeyeceğim elinde. Beni anladın mı?”

Kağıdı buruşturup bir köşeye fırlattı. Ama Ringu akıllı bir çocuktu. O gün okuldan en son o çıktı. Hiç kimseye belli etmeden alıp sarığının altına sakladığı şeyin ne olduğunu tahmin edebilirsin herhalde.

Ringu: “Battu, Hristiyanların Tanrısı hakkında daha çok şey öğrenmeyi öyle çok istiyorum ki!”

Battu: “Öğretmenin ne dediğini duymadın mı? Eğer onu dinlemezsen kötü ruhlar seni yiyip bitirecekler.”

Ringu: “Sahip Grubb’u yiyemediler ama. Ben bu kağıdı yanıma alacağım.”

Battu: “Korkuyorum.”

Sonra küçük Hint köyüne bazı misafirler geldiler.

Ama onu da sonra anlatacağım.


Konuşan kişiler: Anlatıcı, Ringu(erkek), Battu(erkek), anne, Sahib Grubb, öğretmen

© Copyright: CEF Germany

www.WoL-Children.net

Page last modified on June 11, 2018, at 01:39 PM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)