STORIES for CHILDREN by Sister Farida(www.wol-children.net) |
|
Home عربي |
Home -- Turkish -- Perform a PLAY -- 003 (Pig food or banquet food) This page in: -- Albanian -- Arabic -- Armenian -- Aymara -- Azeri -- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- Farsi -- French -- Fulfulde -- German -- Greek -- Guarani -- Hebrew -- Hindi -- Indonesian -- Italian -- Japanese -- Kazakh -- Korean -- Kyrgyz -- Macedonian -- Malayalam? -- Platt (Low German) -- Portuguese -- Punjabi -- Quechua -- Romanian -- Russian -- Serbian -- Slovene -- Spanish-AM -- Spanish-ES -- Swedish -- Swiss German? -- Tamil -- TURKISH -- Ukrainian -- Urdu -- Uzbek
TİYATRO OYUNLARI -- bu oyunları başka çocuklara oyna!
Çocukların oynaması için tiyatro oyunları
3. Domuz Yemi ya da Ziyafet YemeğiBaba üzüntüyle pencerenin önünde durdu. Bir kaç gün önce en küçük oğlu onu terketmişti. Mirastan payına düşeni almış ve caddeden aşağı yürüyüp gitmişti. Bir kere bile arkasına bakmamıştı. Babası oğlunu seviyordu ve oğlunun nerede olduğunu çok merak ediyordu. Acaba durumu nasıldı? Ah, görünüşe bakılırsa çok iyiydi. Bir sürü parası ve bir sürü arkadaşı vardı. Bir eğlenceden diğerine gidiyor, eğleniyor, gülüyor, içiyor ve yanlış olduğunu çok iyi bildiği şeyler yapıyordu. Başkalarının kendisini her yere sürüklemesine izin veriyordu. Kısa sürede bütün parası bitti. Arkadaşları da birer birer onu terkettiler. Bulunduğu yerde iş bulamadığı için çok sıkıntı çekti. Sonunda bir çiftçinin yanında kendine iş buldu. Domuzları gütmesi gerekiyordu. Bu onun başına gelebilecek en kötü şeydi. Kazandığı para, karnını doyurmasına yetmediği için domuz yemi bile yemeye razıydı, ama domuzlar için konan yemden yemesi yasaktı. Aç ve üstü başı perişan bir halde domuzların arasında oturdu ve düşünmeye başladı. Babası onu seviyordu, acaba bunu mu düşünüyordu? Birden ayağa kalktı ve bir karar verdi. Oğul: “Eve döneceğim ve babama günah işlediğimi ve kendi yoluma gittiğim için çok pişman olduğumu söyleyeceğim.” Gerçekten de bunu itiraf edecekti. Aklında bir canlandırmaya çalış, oğul daha evden çok uzaktayken babası onu o kadar uzaklıktan tanıdı ve ona doğru gitti. Oğul daha tek bir kelime bile söylemeye fırsat bulamadan babası onu kucakladı ve öptü. Sevinç içinde hizmetkarına seslendi. Baba: “Çabuk, en iyi kaftanı getirip ona giydirin! Parmağına yüzük takın, ayaklarına çarık giydirin! Besili danayı getirip kesin, yiyelim ve eğlenelim. Çünkü benim bu oğlum ölmüştü, yaşama döndü; kaybolmuştu, bulundu.” Bu baba oğlunu ne kadar seviyorsa, Tanrı da seni ve beni o kadar çok seviyor. Tanrı bizim O’na gitmemizi ve O’nunla birlikte yaşamamızı istiyor. Bu nedenle İsa Mesih bu hikayeyi anlattı. Tanrı’nın sevgisi ve O’na nasıl gideceğin hakkında daha çok şey öğrenmek ister misin? O zaman bana yaz. Konuşan kişiler: Anlatıcı, oğul, baba © Copyright: CEF Germany |