Home
Links
Contact
About us
Impressum
Site Map


YouTube Links
App Download


WATERS OF LIFE
WoL AUDIO


عربي
Aymara
Azərbaycanca
Bahasa Indones.
বাংলা
Български
Cebuano
Deutsch
Ελληνικά
English
Español-AM
Español-ES
فارسی
Français
Fulfulde
Gjuha shqipe
Guarani
հայերեն
한국어
עברית
हिन्दी
Italiano
Қазақша
Кыргызча
Македонски
മലയാളം
日本語
O‘zbek
Plattdüütsch
Português
پن٘جابی
Quechua
Română
Русский
Schwyzerdütsch
Srpski/Српски
Slovenščina
Svenska
தமிழ்
Türkçe
Українська
اردو
中文

Home -- Turkish -- Perform a PLAY -- 152 (Pass it on - absolutely 2)

Previous Piece -- Next Piece

TİYATRO OYUNLARI -- bu oyunları başka çocuklara oyna!
Çocukların oynaması için tiyatro oyunları

152. Mutlaka Başkalarına da Anlat 2


Dört adam hasta ve açlıktan ölmek üzere düşman çadırına girdiklerinde böyle bir şeyle karşılaşacaklarını hiç ummamışlardı.

1.hasta adam: “Doğru mu görüyorum? Bu gördüğüm gerçek olamaz.”

2.hasta adam: “Doğru görüyorsun. Kamp bomboş. Düşmanlar gitmişler!”

1.hasta adam: “Belki bu bir tuzaktır.”

Hayır, bu bir tuzak değildi. Samiriye kentini kuşatmış ve İsrailliler’i açlıktan ölmeye mahkum etmiş Aramlılar’ın hepsi kampı bırakıp kaçmıştı.

Onları kim kaçırmıştı acaba?

Kutsal Kitap’ta bunun sırrı yazıyor:

Yaşayan Tanrı Aramlılar’ın kalabalık bir ordunun gürültüsünü duymasını sağladı. Bu sesi duyunca İsrailliler’in başka bir ülkeden yardım istediklerini sanıp her şeylerini orada bırakarak kaçıp gittiler.

Tanrı bu mucizeyi güneş batarken yaptı. Yani tam da dört hasta adam düşman kampına gitmeye karar verdikleri sırada. Adamlar öldürüleceklerini sanıyorlardı, ama yaşama kavuşmuşlardı.

1.hasta adam: “Bu kadar çok yiyecek! Gözlerime inanamıyorum.”

2.hasta adam: “Hayatımız kurtuldu! Şuraya bak, kıyafetler, altın, gümüş.”

Yediler ve içtiler. Sanki düş görüyorlarmış gibi çadırların arasında dolaştılar.

1.hasta adam: “Bu yaptığımız doğru değil. Sadece kendimizi düşünemeyiz. Bu iyi haberi kenttekilerle paylaşmalıyız. Eğer bir şey söylemezsek, kentteki insanlar açlıktan ölecekler. Onların ölümlerinden biz sorumlu olacağız.”

Kral bu haberi ilk duyduğunda düşmanın tuzak kurduğunu düşündü. Ama daha sonra kenttekiler akın akın düşman çadırlarına gittiler ve ne buldularsa aldılar. Tanrı’yla dalga geçmiş olan komutan insan kalabalığı kent kapısından çıkmak için birbirini ittirdiğinde yere düştü ve ayaklar altında ezildi. Böylece Tanrı’nın önceden söylediği her şey gerçek oldu.

Hasta adamlardan biri kenttekilere iyi haberi verdi. Ona kim inandıysa, o hayatta kaldı. Birinin iyi haberi vermesi ne iyi olmuş, değil mi?

Şimdi aklıma İsa’nın söylediği bir söz geldi: ben yaşıyorum, siz de yaşamalısınız.

İsa herkesin yaşamasını istiyor. Sadece hayatta kalmasını değil, sonsuz yaşama kavuşmasını istiyor. Bir çok kişi bilmiyor bunu. Bu nedenle ben İsa’nın verdiği iyi haberi herkese anlatmak istiyorum. Peki sen?


Konuşan kişiler: Anlatıcı, 2 hasta adam

© Copyright: CEF Germany

www.WoL-Children.net

Page last modified on May 30, 2018, at 10:49 AM | powered by PmWiki (pmwiki-2.3.3)