STORIES for CHILDREN by Sister Farida(www.wol-children.net) |
|
Home عربي |
Home -- Turkish -- Perform a PLAY -- 109 (Who is the thief) This page in: -- Albanian -- Arabic? -- Armenian -- Aymara -- Azeri -- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- Farsi -- French -- Fulfulde -- German -- Greek -- Guarani -- Hebrew -- Hindi -- Indonesian -- Italian -- Japanese -- Kazakh -- Korean -- Kyrgyz -- Macedonian -- Malayalam? -- Platt (Low German) -- Portuguese -- Punjabi -- Quechua -- Romanian -- Russian -- Serbian -- Slovene -- Spanish-AM -- Spanish-ES -- Swedish -- Swiss German? -- Tamil -- TURKISH -- Ukrainian -- Urdu -- Uzbek
TİYATRO OYUNLARI -- bu oyunları başka çocuklara oyna!
Çocukların oynaması için tiyatro oyunları
109. Hırsız KimLeylalar öğlen yemeğindeydiler. Leyla ve kardeşi Ferhat okuldan daha az önce gelmişlerdi. İkisinin de anlatacak çok şeyi vardı. Ama anneleri bugün çok ciddi görünüyordu. Birden ikisine baktı ve çok tuhaf bir soru sordu. Anne: “Anlayamıyorum, daha dün cüzdanımda 40 Lira vardı. Bugün markette aldıklarımın parasını ödemek istediğimde bir de baktım ki hiç param yok. İkinizden biri mi aldı parayı? Ferhat? Yoksa sen mi Leyla?” Ferhat: “Ama anne, biz hırsız değiliz ki!” Leyla: “Tabii ki parayı biz almadık.” Anne: “Çok tuhaf. O zaman paranın nerede yok olduğunu çok merak ediyorum.” Masa toplandıktan sonra Ferhat ve Leyla ödevlerinin başına gittiler. Ama Leyla’nın vicdanı çok rahatsızdı. Kendini hiç de iyi hissetmiyordu. Cüzdandan gizlice parayı alan kişi oydu. Leyla: “Keşke almasaydım parayı. Ama annem neden yeni küpeler için para vermedi ki! Aslında parayı çalmış sayılmam. Sadece ödünç aldım. Bir gün tekrar geri vereceğim.” Böyle düşünse bile hala vicdanı rahatlamış değildi. Daha kısa bir süre önce kilisenin çocuk programında hırsızlık yapmak hakkında konuşmuşlardı. Kutsal Kitap hırsızlığın günah olduğunu söylüyor. Günah kalın bir duvar gibidir. Günah ayırır. Leyla bunu çok iyi hissedebiliyordu. Parayı çaldığından beri annesiyle arasında bir duvar durmaktaydı. Bu duvar kendisiyle İsa’nın arasında da durmaktaydı. Leyla hiç kimseyle konuşamazdı. Öğlen yemeğinde yalan söylemiş olması durumu daha da kötü yapıyordu. Üzgündü ve yatağının altına saklamış olduğu küpeler bile onu sevindiremiyordu. Akşam yatağına yattığında dayanamayıp ağlamaya başladı. Anne: “Leyla, neyin var?” Leyla: “O bendim. Parayı ben çaldım. Şimdi kesin benden nefret ediyorsundur.” Anne: “Bu yaptığın doğru değildi. Ama bunu bana itiraf edecek cesareti bulmuş olman çok güzel. Seni affediyorum. Çaldığın 40 Lira’yı harçlığından yavaş yavaş geri ödersin. İsa’dan da af dilemek ister misin?” Leyla: “Evet. Rab İsa, parayı çaldığım için çok özür dilerim. Lütfen beni bağışla. Ve beni sevdiğin için çok teşekkür ederim.” Leyla’nın yüreğindeki ağır yük birden yok olmuştu. Şimdi tekrar eskisi gibi sevinebilirdi. Ve en güzeli de... annesi ve İsa onu seviyorlardı. Konuşan kişiler: Anlatıcı, Leyla, Ferhat, anne © Copyright: CEF Germany |