STORIES for CHILDREN by Sister Farida(www.wol-children.net) |
|
Home عربي |
Home -- Turkish -- Perform a PLAY -- 144 (Totally smitten 5) This page in: -- Albanian -- Arabic? -- Armenian -- Aymara -- Azeri -- Bengali -- Bulgarian -- Cebuano -- Chinese -- English -- Farsi -- French -- Fulfulde -- German -- Greek -- Guarani -- Hebrew -- Hindi -- Indonesian -- Italian -- Japanese -- Kazakh -- Korean -- Kyrgyz -- Macedonian -- Malayalam? -- Platt (Low German) -- Portuguese -- Punjabi -- Quechua -- Romanian -- Russian -- Serbian -- Slovene -- Spanish-AM -- Spanish-ES -- Swedish -- Swiss German? -- Tamil -- TURKISH -- Ukrainian -- Urdu -- Uzbek
TİYATRO OYUNLARI -- bu oyunları başka çocuklara oyna!
Çocukların oynaması için tiyatro oyunları
144. Hudson Aşık Oluyor 5Hudson üzüntüyle kapısını kapattı. Tsung Ming adasındaki arkadaşlarından ayrılması gerekiyordu. Çünkü bazı kıskanç insanlar onun hakkında Mandarin’e kötü şeyler anlatmışlardı. Hiçbir şey anlamıyordu. Ama Tanrı onu tek başına bırakmadı. Tanrı haksızlıkları bile kendi amacı için kullanabilir. Ningpo’daki Köprü Caddesi artık onun yeni adresiydi. Sevinçle oradaki Çinliler’e İsa’yı anlattı. Tanrı her şeyi yoluna koymuştu, ama daha da iyisi daha sonra gelecekti! Daha doğrusu en iyisi! Hudson’un evinin yanında bir Hristiyan okulu vardı. Okulda bir İngiliz kadın öğretmenlik yapıyordu. Hudson ve öğretmen birbirlerine aşık oldular. Hudson bu neşeli öğretmen Maria ile evlenmek istiyordu, ama önce bir şeyi itiraf etmesi gerekiyordu. Hudson: “Maria, sana söylemem gereken bir şey var. Ben zengin bir adam değilim. Bir şeye ihtiyacım olduğunda İsa’dan istiyorum. O da benim ihtiyacımı karşılıyor. Çok param yok maalesef. Yine de benimle evlenmek ister miydin?” Maria: “Evet. Bundan böyle ikimiz birden İsa’ya ihtiyaçlarımızı anlatırız. Çok fazla bir şeye ihtiyacımız yok zaten. En önemlisi İsa’nın hayatımızda olması.” Düğünlerine bir sürü arkadaşları geldi. Tanrı, kendisini seven herkese en iyisini verir. Buna söz verdi ve O sözünü her zaman tutar. Bu nedenle Hudson ve Maria yaşamlarını İsa’ya verdiler. Hudson hastaları tedavi etti ve vaazlar verdi. Maria çocuk programı yaptı ve bir sürü çocuğa İsa’yı anlattı. Ayrıca yoksullara yemek verdi. Hudson ve Maria hiç işsiz kalmadılar. Çinliler İsa’ya iman ettiklerinde ise çok sevindiler. Her akşam çan çalınarak insanlar tapınmaya davet ediliyordu. Başka ilahlara tapan Ni de neşeyle söylenen şarkıların sesini duydu ve dinlemeye geldi. Hayatında ilk defa İsa’nın tek Kurtarıcı olduğunu duydu. Ni: “Bay Taylor, ben çok uzun süre gerçeği aradım. İsa, tek gerçek. O’na inanıyorum. Siz İngiltere’de ne zamandan beri bu gerçeği biliyorsunuz?” Hudson: “Bir kaç yüz yıldır.” Ni: “Ne??? O kadar uzun mu??? Neden gerçeği anlatmak için daha önce gelmediniz buraya?” Bu soru Hudson’ın aklından hiç çıkmadı. İsa’nın adını hala duymamış olan milyonlarca Çinli’yi düşündü ve daha çok çalışmaya başladı. Ama çok çalışmaktan hasta olunca dinlenmek için İngiltere’ye dönmek zorunda kaldı. Tanrı hastalıklarımızı da kullanıp bundan iyi bir şey yapabilir mi? Bunu da gelecek sefere anlatacağım. Sakın kaçırma! Konuşan kişiler: Anlatıcı, Hudson, Maria, Ni © Copyright: CEF Germany |